Past Continuous Tense Konu Anlatımı

Past Continuous Tense, İngilizce’de geçmişte belirli bir zamanda devam eden olayları anlatmak için kullanılan bir zamandır. Bu tense, geçmişte bir anda kesilmiş veya başka bir olayla bölünmüş eylemleri ifade etmek için kullanılır. Bu yazıda, Past Continuous Tense’in gramer yapısını, kullanım alanlarını ve örnek cümlelerini öğreneceksiniz.

Gramer Kuralı

Olumlu Cümleler

Fiil Cümleleri:

Soru Cümleleri:

Önemli!
Olumsuz ve soru cümlelerinde, yardımcı fiil olan “was/were” başa gelir veya “not” ile olumsuz yapılır. Fiil her zaman “-ing” takısı alır.

Hangi Durumlarda Kullanılır?

A) Geçmişte Belirli Bir Anda Devam Eden Olaylar

• I was watching TV at 8 PM. (Saat 8’de televizyon izliyordum.)
• She was cooking dinner when I arrived. (Ben geldiğimde yemek pişiriyordu.)

B) Geçmişte İki Olayın Aynı Anda Gerçekleşmesi

• While we were playing outside, it was raining. (Biz dışarıda oynarken yağmur yağıyordu.)
• They were studying while the teacher was explaining the topic. (Onlar çalışırken öğretmen konuyu anlatıyordu.)

C) Geçmişte Başka Bir Olayla Bölünen Uzun Süreli Eylemler

• He was driving to work when he had an accident. (İşe giderken kaza yaptı.)
• I was reading a book when the phone rang. (Telefon çaldığında kitap okuyordum.)

D) Arka Plan Bilgisi veya Tanımlamalar

• The kids were laughing and running in the park. (Çocuklar parkta gülüp koşuyordu.)
• It was snowing heavily that night. (O gece yoğun bir şekilde kar yağıyordu.)

Past Continuous Tense Örnek Cümleler ve Çevirileri

1. I was writing a letter yesterday evening. (Dün akşam bir mektup yazıyordum.)
2. She was not paying attention during the lecture. (Ders sırasında dikkat etmiyordu.)
3. Were you waiting for someone? (Birini mi bekliyordun?)
4. We were working late last night. (Dün gece geç saate kadar çalışıyorduk.)
5. The dog was barking all night long. (Köpek bütün gece havlıyordu.)
6. He was not using his phone when it got stolen. (Telefonu çalındığında kullanmıyordu.)
7. While I was walking home, I saw an old friend. (Eve yürürken eski bir arkadaşımı gördüm.)
8. They were not listening to the instructions. (Talimatları dinlemiyorlardı.)